Duyu bütünlemesi, günlük hayatta kullanılmak üzere vücudumuzdan ve dış dünyadan alınan bilginin beyin seviyesinde organize edilerek kullanılır hale getirilmesi işlemine verilen isimdir. Duyu bütünlemesi, beyin fonksiyonudur. Beyin fonksiyonlarının çalışmaya başlaması için ‘duyu’ alması gerekir. Sinir sistemi fonksiyonu ile beyin organizasyonu birleşerek ‘duyu bütünlemesini’ oluştururlar.
Beyin; duyuları birleştirmek, duyusal girdiyi işlemek ve organize etmek görevlerini yapar.
Sinir sistemi; vücuttan ve çevreden gelen duyuları alma, organize etme ve günlük yaşam aktiviteleri oluşturma görevlerini yapar. Örneğin ;Çocuğa ismiyle sesleniriz.
Dönüp bakar ve cevap verir. Kulağıyla duyar, kulaktaki sinir hücreleri beyindeki duyusal işlemi başlatır, devamında, beyin duyuları alır, organize eder ve gözdeki sinir uçlarına gönderir. Çocuk dönüp bakar ve cevap verir. Beyin duyma, görme, konuşma ve pozisyon değiştirmeyi bütün olarak çalıştırmış olur. Böylece duyu alma, anlama ve cevap verme gelişir.
Beyin normal sınırlarında çalıştığı zaman günlük yaşam aktivitelerinde sorun yoktur. Yani duyu bütünleme fonksiyonu normaldir. Ancak beyinde yapısal bozukluğa bağlı fonksiyon bozukluğu varsa günlük yaşam aktivitelerinde problemler yaşanır.
Duyu Bütünlüğü Tedavisi Nedir?
Duyu Bütünlüğü Tedavisi, hareketin planlanması ve duyu bilgilerinin bütünleştirilmesine odaklanır. Bu tedavide organize etme, planlama, fiziksel çevre ile adaptif ilişki kurma gibi problemler ve istemli hareketlerin yapılmasındaki bozukluklar düzeltilmeye çalışılır. Benzer problemlerin olduğu otistik çocuklarda da “Duyu Bütünlüğü Tedavisi” kullanılır.
Duyu bütünlüğü fonksiyon bozukluğu olan otizimli çocuklar, yaşıtları ile birlikte okul eğitimlerinde başarılı olamıyorlarsa duyu bütünlüğü tedavisine katılmaları gerekir. Tedavi, çocuğa uygun olarak düzenlenmiş ortamda, çocuğun ihtiyacına göre duyu alabilmesini ve adaptif cevap oluşturmasını amaçlar. Terapi sırasında çocuğun kendini yönetebilmesi için fizyoterapist çevreyi ona uygun yönlendirir. Otizmli çocuklarda motor beceri, akademik beceri ve doğru davranış öğrenme kapasitesini arttırmaya yardımcı olunur.
Otizimli çocuklara da öncelikle yer çekimi farkındalığı, postür ve duruş, fiziksel çevreyle etkileşimi geliştirmeye yönelik çalışmalar yapılır. Bu çalışmalar içinde dik oturmak, çıngırak sallamak, merdiven inmek ve boyama kalemi tutmak gibi aktivitelere yer verilerek otizmli beynin kapasitesini geliştirmek hedeflenir. Otizmlilerde duyu ve motor kapasite geliştikçe sayı sayma, cümle oluşturma ve sosyal etkileşim gibi öğrenme yeteneği artar.
Duyu bütünlüğü tedavisinde yapılabilen aktivitelerden yapılamayan aktivitelere, kolay aktivitelerden karmaşık aktivitelere geçilir. Bu yaklaşım içinde otistik çocuğun duyusal ve motor kapasitesine uygun duyu (vestibüler, görsel, işitsel, taktil gibi) kombinasyonları yapılarak çalışacağı aktiviteler belirlenir. Çocuğun fonksiyonel seviyesini arttırmak için; aktivitelere aktif katılım göstermesi, çevredeki duyusal bilgiyi alabilmesi ve adaptif cevap oluşturması sağlanmalıdır. Adaptif cevaptan sonra daha karışık aktivitelere geçilir.
Otizimli çocuklara uygulanan tedavi programının zeka, iletişim, eğitim ve öğrenme alanlarında kazanımlar olduğu görülmüştür.